25 Nisan 2014 Cuma

Plakçısı, Perdecisi, Manifaturacısı ile; Cumhuriyet Dönemi'nden Günümüze Türkiye'nin İlk Modern Çarşısı 'İMÇ'

  Kimileri burayı 'İstanbul Müzikçiler Çarşısı', kimileri 'İstanbul Mefruşatçılar/ Makineciler Çarşısı', kimileri ise 'İstanbul Manifaturacılar Çarşısı' olarak biliyor. Haklılar zira 'İMÇ'nin açılımı hepsine uyuyor ve çarşıda hem müzikçiler, hem mefruşat ve makinacılar, hem de manifaturacılar var. Üstelik çarşı aynı zamanda da Türkiye'nin İlk Modern Çarşısı! Esas açılımı 'İstanbul Manifaturacılar ve Kumaşçılar Çarşısı' olan İMÇ, Cumhuriyet Dönemi'nden günümüze tam 60 senedir ayakta. Bir zamanlar İstanbul'un en modern çarşısı olarak parmakla gösterilen İMÇ, şimdilerde çoğu insan tarafından çirkin, demoda, İstanbul'un silüetini bozan bir yapı olarak görülüyor... (fotohaber)
İMÇ zaten İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'nın kısaltmasıysa neden sonunda yine "Çarşısı" ibaresi eklidir ki.

Çarşının Kısa Tarihi
   Bundan tam 59 yıl önceydi. İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı, ülkemizde de ağır bir şekilde hissedilen ekonomik krizin kötü etkileri yavaş yavaş dağılıyor; İstanbul'u umutlu günler bekliyordu. Avrupa'da ticaret canlanmış, bunun etkileri Eminönü'nde de hissedilmeye başlamıştı. Özellikle Almanya'nın başını çektiği ülkelerden Sultanhamam'a çeşit çeşit kumaşlar geliyordu. Bu olumlu gelişmeleri daha büyük fırsata dönüştürmek isteyen Sultanhamamlı manifaturacılar, beklemek yerine çalışmayı, tartışarak yeni fikirler geliştirmeyi, projeler üretmeyi tercih ettiler. Sultanhamam ve çevresi manifaturacılarla dolmuştu. Buranın dar sokaklarında mal indirip bindirmek, müşterilere hizmet etmek zorlaşmıştı. Üstüne İstanbul Belediyesi'nin Sultanhamam, Tahtakale ve çevresinin araç trafiğine kapatılması ile ilgili tebligatı manifaturacılara bildirilince, buralara sığmayan manifaturacılar için yeni ve modern bir çarşı yapılması fikri doğdu. Bu fikir kısa zamanda bin girişimci manifaturacıyı bir araya getirmeyi başardı. 1954 yılında 'modern bir çarşı' yapma isteğiyle doğan örgütlenmenin adı kondu: ''İstanbul Manifaturacılar ve Kumaşçılar Çarşısı''.

Selam çocukluğum, selam babamın dükkanı... (@ İMÇ (İstanbul Manifaturacılar Çarşısı) - w/ 3 others)

   1950'li yıllar, İstanbul'un kent tarihinde yıkımlarla anılır. Halk arasında 'Menderes Yıkımları' diye de bilinen imar faaliyetleri sırasında Barbaros Bulvarı, Beşiktaş-Karaköy arasında cadde; Vatan, Milliyet caddeleri, Sirkeci'den Florya'ya uzanan sahil yolu gibi birçok büyük ölçekli projelere girişildi. Bu projelerden biri de Saraçhane'den Unkapanı'na inen Atatürk Bulvarı'nın açılması işiydi. Bulvarın yanında Bozdoğan Kemeri'nden Haliç'e doğru uzanan arsa İMÇ için önerildi. Çarşının mimari projesi için bir yarışma düzenlendi ve kazanan projeyle bugünkü İMÇ'nin temelleri atıldı. O zamanlar Türkiye'nin en büyük inşaatı sayılan proje 7 yılda, sessiz sedasız tamamlandı. 160 bin metrekarelik alanda yapılan İMÇ'nin toplam bütçesi 107 milyon lirayı buldu.



   Çarşı dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in de katılımıyla görkemli bir biçimde açıldı. Açıldı açılmasına ama açılıştan sonra boş kaldı.. Çarşı için yapılan binden fazla dükkândan sadece 20-30 tanesi dolmuştu. Manifaturacılar Sultanhamam ve Tahtakale'deki dükkânlarını kapatıp buraya gelmekten çekinmişlerdi. İMÇ'ye açıldığı gün taşınan manifaturacı Nafız Bey, o dönemi şöyle anlatıyor: 

Çarşının emektârlarından Nafız Bey.
''Belediye çarşı açıldıktan sonra Sultanhamam ve Tahtakale'yi araç trafiğine kapatmadı. Eski tas, eski hamam devam etti. Esnaflar yerinden kopamadı. Belediye kararını uygulasaydı, çarşı açıldığı gün dolardı. Binanın yapılmasını teşvik eden belediye, boş kalmasını da teşvik etmiş oldu..''

   İMÇ günümüzde de terk edilmiş bir yapı gibi duruyor. Toplamda 6 bloktan oluşan geniş dönümlü çarşıda, katların yarısı boş, dükkânların çoğu kapanmış, ya da hiç açılmamış. Özellikle 6.bloktaki plakçıların yerinde yeller esiyor. Plak ve kaset piyasasının çökmesi, bunların yerini CD ve internetten mp3 indirmenin alması, esnafı iyice bunalıma sokmuş. İMÇ'de hâla iş yapmaya çalışan Umut Müzik'in sahibi Hüseyin Bey;

Umut Müzik'in sahibi Hüseyin Bey.
''Eskiden insanlar İMÇ'ye en çok plak ve kaset almak için uğrardı. Buralar insan kalabalığından geçilmezdi. Şimdi plak mı kaldı? Kaset desen onu sadece dekoratif amaçlı almaya gelenler oluyor. Kıyıda köşede bulunduruyoruz birkaç tane. CD satıyoruz anca. Bir de artık her şey internetten yapılıyor. Biz de satışlarımızı internetten yapmaya başladık. Tabi bu interneti anlamak da bayağı bir zamanımızı aldı..''  diyor.

''Ya Rock söyleyecez 
ya da Hicaz, vallahi aç kalacaz''

    Stüdyo Müzik'in sahibi Şerif Bey de İMÇ'deki müzik piyasasının eski günlerdeki kadar hareketli olmadığından, müzikçilerin eskiye oranla çok daha az iş yaptığından bahsetti:

''Süheyl ve Behzat Uygur'un şarkısı var ya; 'Abdülkadir Rami'ye ya da Unkapanı'na gidelim. Ya rock söyleyecez ya da hicaaaz, vallahi aç kalacazz..' diye.. O sözlerdeki Unkapanı bu İMÇ işte. Burada bir sürü müzik şirketi, yapımcı vs. vardı. İstanbul'a şarkıcı olmaya, meşhur, şöhret olmaya gelenlerin hepsinin yolu buraya düşerdi. Çarşının şimdiki hâlini görüyorsunuz; ne gelen var ne giden. Yine de hâla müzik piyasasına elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyoruz burada..''

plak yapcaz dediler geldim. Kumaşci la hep buralar? Kimi kandiriyonuz siz? (@ İMÇ (İstanbul Manifaturacılar Çarşısı))

Çarşının yıkılması/yenilenmesi gündemde..
 
   2005 yılında İMÇ yönetimi, sahibi olduğu çarşının yanındaki boş araziye otopark yapmak için belediyeye başvurdu. Başvurunun sonucunu öğrenmek için belediyeye giden yönetimin gözüne askıda bekleyen bir imar planı değişikliği çarptı. Büyükşehir Belediyesi, İMÇ'nin altı bloğunu yıkarak yerine '50 prestij konutu ve arasta karakterinde çarşı' yapmak istiyordu. Prestij konutlarının mimarisi geleneksel Osmanlı evini esas alarak tasarlanacaktı. Yani binin üzerinde dükkândan oluşan (ama yarısı çalışmayan) çarşı kamulaştırılacak, Türkiye'nin o dönemde yapılmış en büyük çarşısı, 1950 sonrası modern mimarlık örneği yıkılacak ve yerine '50 prestij konutu' yapılacaktı. Projeye karşı açılan mahkemelerle yıkım tartışmaları tam 3 sene sürdü ve sonunda İMÇ lehine çözümlendi. Fakat yapılan son seçimlerden sonra buranın durumu tekrar gündeme geldi. Çarşının eski manifaturacılarından Eren Bey konuyla ilgili şunları söyledi:

İMÇ'de Erenler Makina San.Tic.Ltd.Şti.'nin sahibi Eren Bey (sağda)
''İMÇ yapılırken mimarların en çok dikkat ettiği şey, çarşının Süleymaniye'nin silüetini bozmamasıydı. Belediyenin önce İMÇ ile Süleymaniye arasındaki metruk binaları düzenlemesi lazım. Bu metruk binalar dururken İMÇ'nin yıkılıp yerine prestij konutu yapma fikrini doğru bulmuyorum. İMÇ pırıl pırıl, tertemiz bir bina. Perde, mefruşat, halı, duvar kağıdı, dikiş makinesi, tesettür giyim, müzik gibi birçok farklı sektörün bir araya geldiği bir yer. Ama çarşı tabii ki güzelleştirilmelidir. Bugünkü modern AVMlerin olanaklarıyla donatılmalı.''

   Bakalım yarım asrı devirmiş ''Türkiye'nin ilk modern çarşısı: İMÇ'' zamanla ranta ve çılgın projelere kurban gidecek mi.. Ya da sadece yenilenip tarihi yapısı korunacak ve gelecek kuşaklara 'bir dönemin mimar ve manifaturacılarının 1950'li yıllarda gerçekleştirdikleri imecenin örneği ve canlı kanıtı' olarak anlatılabilecek mi..

"Celal Abi's Secret" Fantezi iç giyimde bir dünya markası.Manifaturacılar Çarşısı B Blok Kat:3 Unkapanı(Bu bir reklamdır)

Haber: Esra Elmalı / Fotoğraflar: Esra Elmalı
Bahçeşehir Üniversitesi - Gazetecilik/Yeni Medya, 2014.

17 Nisan 2014 Perşembe

İstanbul'un Köprüaltı Çarşılarından: Fatih 'Haşim İşcan Alt Geçidi', nam-ı diğer 'Bisikletçiler Çarşısı'

İstanbul'da yaşayan birçok insan belki de ilk bisikletini buradan aldı. Köprüaltı da olsa, duman altı (egzoz) da olsa insanlar bunlara hiç aldırış etmedi; habire arabaların, otobüslerin geçtiği bu gürültülü ortamda esnaf senelerce çalıştı, çalışmaya da devam ediyor.. 1960'ların 'yeni' İstanbul'undan geriye kalan tek köprüaltı çarşısı belki de bura.. Kimileri Saraçhane Geçidi diyor, kimileri Haşim İşcan Alt Geçidi.. Ama insanlar burayı en çok 'Bisikletçiler Çarşısı' olarak biliyor... (videohaber)

   Fatih'in en merkezi yerlerinden birinde bulunan 'Bisikletçiler Çarşısı' bugünkü adıyla Haşim İşcan Alt Geçidi'nde yer alıyor. Esnafın dediğine göre geçidin ilk ismi Saraçhane Geçidi imiş, Haşim Bey vefat ettikten sonra geçide kendisinin adını vermişler. Önceden burada plakçılar ve kasetçiler iş yaparmış. İMÇ* yapıldıktan sonra plakçılar oraya taşınmış, geçidi de bisikletçiler mesken tutmaya başlamış. >>> Haşim İşcan Geçidi inşaatı (1964)

İstanbul’da gürültü konusunda 96 db ile ses şiddetinin en yüksek olduğu yer

   Taksim-Eminönü-Fatih-Edirnekapı-Bağcılar gibi birçok otobüs hattını birbirine bağlayan geçit, her gün binlerce İstanbulluyu bu çarşının içerisinden geçiriyor. Köprüaltı bir yer olduğundan mütevellit uzaktan karanlık bir yer gibi gözükse de, geçide girildiğinde kendinizi ışıl ışıl yanıp sönen bisiklet reklam tabelalarına bakarken buluyorsunuz. Burası kimileri için otobüs ve dolmuş durağı, kimileri içinse hâla 'bisiklet cenneti'.. Çeşit çeşit bisiklet, akülü araba, bebek arabası burada piyasaya oranla çok daha ucuza bulunabiliyor. AVMlere ve süpermarketlere karşı direnen ve ayakta kalmaya çalışan bu çarşı için belediyenin birtakım projeleri de yok değil. 

Küçükken hep bisiklet diye ağlardım burada. (@ Bisikletçiler Çarşısı)

''Geçitte esnafın dükkânına sığmayan malları yaya geçiş alanlarında sergilenmektedir. Bu durum mal gelişinin olduğu hafta sonlarında daha da olumsuz bir görünüm almaktadır. Haşim İşcan Geçidi bugün itibariyle İstanbul’da gürültü konusunda 96 db ile ses şiddetinin en yüksek olduğu yerdir. Rüzgârın uygun esmediği günlerde yoğun egzoz gazı nedeniyle yüksek hava kirliliği vardır. İç yüzey rengi, egzoz etkileri ve aydınlatma ekipmanlarındaki bakım eksikliği nedenleriyle karanlıktır, derz detaylarından sızan sular alt geçitte rahatsızlık yaratmaktadır. Bakımsızlık ve özen eksikliği alt geçit üzerinde olumsuz etki yapmakta, destek duvarlar üzerindeki bozuk kaplamalar ve üzerinde yama yapılması olumsuz etkiyi artırmaktadır.'' ** 

   Bu kapsamda geçide 'tarihi zenginliklerle uyumlu bir temanın kazandırılması', İETT ve denetim birimleriyle temasa geçilerek egzoz gazına ilişkin sorunun azaltılması, havalandırma konusunda ek önlemlerin alınması, düşünülmekte imiş. Fakat ''senelerdir yapılan bir şey yok'' diyor 'Bisikletçiler Çarşısı'nın 33 yıllık esnafı Mahmut Özkır. Bakalım şikayetler değerlendirilip ilerleyen süreçlerde esnafı mağdur etmeden çarşı için gerçekten bir şeyler yapılacak mı? Yoksa zamana ve 'şartlar'a yenik düşüp bir çarşı daha yok mu olacak? Zamanla göreceğiz

Unkapani Hasim İscan Gecidi'nin altindaki bisikletciler > Tour de france


Haber: Esra Elmalı / Görüntüler-Kurgu: Esra Elmalı
(Special thanks to my one and only 'future reporter' Ezgi Kökten)
* İMÇ: İstanbul Manifaturacılar Çarşısı 
** http://www.istanbulgercegi.com/hasim-iscan-gecidi-72749559.html
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya, 2014.

10 Nisan 2014 Perşembe

Hırdavatçılar, Balıkçılar, Avizeciler... Karaköy'deki Kentsel Dönüşüm bu Çarşıları da Etkileyecek

   Son birkaç yıldır büyük bir değişim içerisine giren Karaköy, şu aralar İstanbul'un en gözde semtlerinden birisi hâline geldi. Ara sokaklarına açılan 'bohem' kafe ve 'gurme' lokantalar olsun, takı-kıyafet-ıvır zıvır eşya satılan 'vintage' dükkanlar olsun, orda burda sanat galerilerine kiralanan dükkanlar, underground gece kulüpleri, butik oteller.. Her şeyiyle tam bir Avrupa semti gibi olmaya başladı Karaköy. Oysa seneler öncesine kadar sadece hırdavatçıları, bankacıları ve balıkçılarıyla meşhurdu. Bu yerler yine mevcut fakat yakın gelecekte buralara 'elveda' dememiz de söz konusu. Zira kentsel dönüşüm ve Galataport projeleri, buraları tarihten silmeye hazırlanıyor gibi gözüküyor... (fotohaber)

*Galataport Projesi'nin tam olarak ne olduğunu/ne olmadığını anlatmaya çalışmış güzel bir internet sitesi: http://www.galataport.org/ *** Dikkat, spoiler *** <<< ''Bu proje ile İstanbul'un Eminönü - Karaköy bölgesinin tarihi görünümü, sonsuza dek yok olacak. Bu önemli bölge, burayı kiralayan kişinin malı olacak, ve kamuya kapalı olacak. İstanbul'un kalbinde 1200 metrelik sahil şeridi halka kapalı olacak ve OTEL & ALIŞVERİŞ MERKEZİ & GEMİ LİMANI olacak.'' >>>
 

Karaköy'ün 'meşhur' Perşembe Pazarı Tarihe mi Karışıyor?

   1980'lerden bu yana İstanbul'da hırdavatın merkezi sayılan, aklınıza gelen gelmeyen her türlü zerzavatın toptan ve perakende satıldığı, yerli müşterisi olduğu kadar yabancı turistin de son zamanlarda çokça akın ettiği bir yer Karaköy Perşembe Pazarı. Hırdavatta çeşitlilik ve ucuzluk arıyorsanız bakmanız gereken ilk pazar, şüphesiz. Arkasında Taksim ve Şişhane, önünde Haliç.. Tramvay hattı, motor iskelesi ve tünele olan yakınlığıyla her gün birçok insan bu pazarın yakınından geçiyor. Karaköy'ün tarihi simgelerinden biri haline gelen pazarın şimdilerde yok edilmesi/taşınması/yenilenmesi gündemde. Şimdilik görünürde sadece yenilenme çalışmalarına başlansa da, pazar ve çevresinde bulunan birkaç hanın yavaş yavaş butik otellere, lüks ve pahalı restoranlara dönüşmesi gözlerden kaçmıyor.


Gür Sultar @gursultar
Galata Hırdavatçılar Çarşısı 'Peace Park' pic.twitter.com/BahZdW0k13

''Haliç'in kötü yapılaşmadan temizlenmesi çalışması kapsamında; Perşembe Pazarı'nda yıkım çalışmalarına başlanmış ancak tamamlanamamıştı. Bölge 1991'de sit alanı ilan edilmiş, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Büyükşehir Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı hazırlamasını istemişti. Bunun üzerine Büyükşehir plan hazırladı, plan ise kuruludan geçti. Yenileme kapsamında; bölgede şehrin görüntüsünü bozan yerlerde yıkımlar yapılacak ve bölge işyeri ve rekreasyon alanıyla alışveriş alanı olacak. Taksim-Yenikapı metro hattı yenileme alanı ilan edilen Perşembe Pazarı ve tersaneler bölgesini yeniden canlanacak.'' emlakkulisi'nin haberi

  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 2006'da yaptığı bir konuşmada Perşembe Pazarı ile ilgili şunları söy-
lemişti: ''İstanbul'u çirkin-leştiren unsurlar var. Bunların ortadan kaldırıl-
ması lazım. Bu konuda yargının da desteğini bekli-yoruz. Yapılacak yıkımlar yargıya takılıyor. Pazarda hâla Dalan döneminden yıkılamayan binalar var. Bunun yolunu bulmalıyız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyeceğiz.''

T.C ‏@araziadami  9 Nis
Tarihi hanlarımız rezil bir sekilde kullanılmaya devam ediyor. @ Karaköy Perşembe Pazarı http://instagram.com/p/mkyCa5ncWd/ 

   Şehrin görünümünü çirkinleştirdiği 'düşünülen' 30 yıllık bu tarihi pazar, kentsel dönüşümden nasibini nasıl alacak henüz belli değil. Bölgenin yenileme alanı ilan edilmesiyle pazarda bulunan tarihi hânlar restore edilecek ve içindeki hırdavatçılar yeni yerlerine taşınacak deniliyor. 3 bine yakın ensafın iş yaptığı Karaköy Perşembe Pazarı'nda, çalışanlar başka yerlere taşınmak istemiyor ama yenilenmeye çok da soğuk bakmıyorlar. ''Biz hâlimizden memnunuz. Rant projesi bu. Birilerinini cebine para girecek, esnaf mağdur olacak. Sadece tarihi eserleri yenilemeleri gerekiyor. Yenileme adı altında iş merkezi yapılırsa mâliyet artar, esnaf iş yapamaz duruma gelir. Ama  buradaki esnaf ve insanlar, bu pazardan kolay kolay vazgeçmez. Bir şey olursa ortak hareket edeceğimize eminim..'' diyor bir hırdavatçı dükkanı sahibi. 

Burak Hırdavat Malzemeleri'nin sahibi.
   25 senedir burada olan, çarşının emektârlarından Burak Hurdavat'ın sahibi ise çarşının tarihi dokusunun yok olabilme ihtimalinden endişe ediyor: ''Perşembe Pazarı'nın çok önemli bir tarihi dokusu var. Hiçbir alışveriş merkezi buranın yerini tutamaz. Eğer buradaki iş yerleri restore edilecekse 'evet' derim ama şimdiki görüntüye çok ters bir yenilenme de olmamalı. Yerlisi de yabancısı da burayı olduğu gibi seviyor. Bu tarihi görüntünün yok edilmesini kimse istemez'' diyor.

T.C.Çapulcu M.ÖZTÜRK ‏@kerasus68  14 Eyl 2011 Her erkegin hayalini süsleyen tatlı bir kaçamak:))))) Perşembe pazarı hırdavatçılar çarşısısında dolaşmak

  Karaköy rıhtımına yakın Kemankeş Caddesi mevkiinde ise çalışmalara çoktan başlandı bile. Bir zamanlar hırdavatçı esnafın art arda sıralandığı bu sokakta şimdi inşaat işçileri harıl harıl çalışmakta ve birtakım çevre düzenlemeleri yapmakta. Kendilerine 'hırdavatçılar gelecek mi tekrar buraya?' diye sordum 'evet' dediler. Çalışmalar bitince uğrayıp tekrar bakacağım, gördüklerimi buradan paylaşırım, takipte kalınız. Bakalım gerçekten de hırdavatçı esnafın yüzünü tekrar görebilecek miyiz... 

Kemankeş Caddesi mevkiinde yol yenileme çalışmalarına başlandı, eskiden burada bulunan hırdavatçılardan şimdilerde eser yok…




Caner CAN ‏@canncaner  29 Nis
Kaynak işleriniz itinayla yapılır. @Hırdavatçılar Çarşısı http://instagram.com/p/YsMvPynqoe/ 

Sedat Kapanoğlu @esesci 3 Haz gaz maskesi için karaköy şişhane arasında "galata hırdavatçılar çarşısı"nda birden fazla satan yer mevcut ama stok ve fiyat konusu değişken.

Karaköy Balıkçılar Çarşısı'nda Değişim Olacak mı?


   Karaköy denince akla gelen çarşılardan bir diğeri de şüphesiz motor iskelesinin yanında bulunan Balıkçılar Çarşısı'dır. Balık pazarı olarak da bilinen çarşı, senelerdir buradaki ve çevredeki balıkçıların ekmek kapısı olmuş. Karaköy'ün iyice popülerleşmesi sayesinde şimdilerde tabii ki daha çok müşteri ve turist akınına uğruyor. Fakat Galataport projesiyle birlikte çevrede başlatılacak olan kentsel dönüşümün bir ayağı da bu çarşıdan geçiyor. Çok temiz ve modern bir görüntüye sahip olmadığı 'düşünülen' çarşıdaki balıkçı esnaf ya başka yere taşınacak, ya da tezgâhlar ve yollar yenilenip çarşı daha modern bir görünüme kavuşacak, diye konuşuluyor. Şimdilik bir çalışma yok ama yakın zamanda buralarda da inşaat sesleri duyarsanız, şaşırmayın.

Ümit Ortak ‏@ziya_zayi  7 Eyl
Şehrin gerçek yüzü ve keyfi salaş mekanlarda gizlidir. @Karaköy Balıkçılar Çarşısı http://instagram.com/p/d-AvhfHzUl/

♛İsTanBuL'uN CaDıSı® ‏@birkadindiyorki  23 Ara 2012
 
En sevdiğim alışverişlerden biri,Karaköy balıkçılar çarşısını dolaşıp balık almaktır. İstanbul'da yaşamayı bu yüzden seviyorum...

Şişhane-Avizeciler Çarşısı Taşınacak mı?

   Galataport ve çevresinde başlatılan kentsel dönüşüm projesinden zararlı çıkması muhtemel diğer bir adres de Şişhane'de bulunan 'Avizeciler Çarşısı'. Herhangi bir yerde çarşı olduğu yazmasa da, birçok insan burayı 'çarşı' olarak nitelendirir, zira avize lazım olunca bakılması gereken ilk yerlerden biridir burası, şüphesiz. Galata Kulesi'nden aşağı Şişhane tarafına doğru yürüdüğünüzde gözünüze çarpar birkaç tane avize dükkanı. Ama asıl 'avize cenneti' Okçu Musa Caddesi üzerindedir; burası çarşının can damarı sayılıyor. Ard arda sıralanmış dükkanlar, ışıl ışıl gösterişli avizeler, çocuk odası için lambalar, ofislere özel spot ışıklar, aklınıza gelebilecek her türlü aydınlatma sistemi bu çarşıda mevcut. Bunların yanı sıra avize ve lambaların yanında şık durabilecek heykeller, biblolar, dekoratif ürünler de var. En önemlisi piyasaya oranla çok daha uygun fiyatlara istediğinizi bulabiliyorsunuz. Caddede yol alırken girilen dar sokaklar, tekrar gelindiğinde büyük ihtimalle yeniden bulamayacağınız gizemli köşeler olarak hafızalara yerleşiyor.

Öz Kristal Avizecisi çalışanlarından Mehmet Bey.
Emre Kocadereli ‏@emrekcdrl
Underwater led aramalari 
(@ Avizeciler Çarşısı Şişhane) http://4sq.com/LO88LC 

  Yılların eskitemediği çarşının çalışanları Galataport ve kentsel dönüşüm projesinden haberdar fakat projeyle birlikte çarşının akibetinin ne olacağını henüz kestiremiyorlar. ''Bazıları çarşı yenilecek diyor, bazıları taşınmamız gerekecek diyor. Bu Galataport'un bizi nasıl etkileyeceği belli değil ama bizi buradan kolay kolay çıkaramazlar. Buradaki dükkan sahipleri senelerdir burada iş yapıyor. Neden yerimizden olalım ki? Bizi taşımaya çalışırlarsa karşı çıkarız tabii ki de'' diyor Öz Kristal Avizecisi çalışanlarından Mehmet Bey. Galataport ve kentsel dönüşümün önünü açmak için olsa gerek İstanbul Belediyesi, Sultangazi-Küçükköy'de 'Türkiye'nin en büyük avizeciler sanayi sitesi' adı altında bir yer açtı ve şimdilerde İstanbul'da bulunan çoğu avizeciyi oraya taşınmaya çağırıyor.

''Küçükköy'e giden birkaç arkadaşımız oldu, biz şimdilik buradayız, halimizden memnunuz. Buraya gelen müşteri kitlesi de belli, işlerimiz de iyi. İnsanların avize bakmak için Küçükköy'e kadar gideceklerini sanmıyorum. Kentsel dönüşüm yüzünden buralar hep butik otel olacak diyorlar. Şimdilik net bir şey yok ama belediye bizi mağdur etmese iyi olur..'' diyor diğer bir avize dükkanı sahibi Asım Bey.



  Bir tarafta 'şehrin modern görünümünü bozduğu' iddia edilen 'tarihi' Karaköy Hırdavatçılar ve Balıkçılar Çarşısı, diğer tarafta Şişhane'de 'gereksiz yer kapladığı' düşünülen Avizeciler Çarşısı.. İstanbul'un alışveriş ve çarşı çeşitliliğini ön plana çıkaran bu üç değişik yer, 'Galataport' ve 'kentsel dönüşüm' projeleriyle yerini butik otel ve AVMlere mi bırakacak? Yoksa sadece yenilenip 'daha modern bir İstanbul çarşısı' görünümüne mi kavuşacak? Net olan tek bir şey var, buralarda kesinlikle 'şu an olduğu gibi' kalmayacak. Değişim henüz başlamamışken, Karaköy ve çevresinde bulunan bu birbirinden değişik üç çarşıyı son haliyle bir kez daha görmekte ve hatırlamakta fayda var..

Haber: Esra Elmalı / Fotoğraflar: Esra Elmalı
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya 2014.

2 Nisan 2014 Çarşamba

'Doğu'dan Gelen Lezzetler Burada: İstanbul-Fatih Kadınlar Pazarı

Diyarbakır peyniri, Van balı, Bitlis tütünü, kaçak çay, 'Büryan Kebabı'.. İstanbul'un son özgün pazarlarından biri belki de burası. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen yöresel ürünlerin her zaman bulunabileceği bir yer; Fatih Kadınlar Pazarı.. (video haber)

  Halk arasında 'Küçük Siirt' olarak da bilinen pazar her gün açık. Fatih durağında inip meydandan surlara doğru ilerlerseniz karşınıza çıkar. Art arda sıralanmış kasap dükkanları, manavlar, kuru yemişçiler, peynirciler, baharatçılar.. Doğu'dan gelen ne varsa hepsi bu pazarda. Her şey çok ucuz, her şey açıkta satılıyor; özellikle de et.. Kuzu eti, keçi eti, kuyruk yağı, ne ararsan var, kilosu da 8 liradan başlıyor. Dükkanların yanı sıra tezgâhlarda satılan ürünler de mevcut, özellikle Siirt narı, Diyarbakır kengeri ve doğal otlar, tütünler, çaylar..

  'Kadınlar Pazarı' ismini nereden aldığıyla ilgili çeşitli rivayetler olsa da tahmin edilen aksine burada kadın satılmıyormuş; 2. Dünya Savaşı zamanında oluşan yokluk döneminde semt kadınları İstanbul'un değişik yerlerindeki pazar yerlerinden topladıkları çer-çöpü buraya getirip satarmış, buradan almış adını. Gıda alışverişinin dışında kahvaltı yapabileceğiniz küçük lokantalar, kaçak çay içebileceğiniz kahvehaneler ve en önemlisi Doğu'nun meşhur büryan kebabını yiyebileceğiniz restoranlar pazar alanında geniş yer kaplıyor. Doğulu esnaf ve işletmecisiyle, pek hijyenik olmasa da çeşit çeşit ucuz ve doğal ürünleriyle kesinlikle görülmesi gereken pazarlardan bir tanesi Fatih Kadınlar Pazarı..

 10 Şub Memleketin toprak kokusu var vallahi burada (@ Kadınlar Pazarı w/ 2 others)

 23 Şub Kadınlarpazarı'nda kelle,tanesi 10 TL.Yiyen pişman yemeyen daha da pişman:))

 31 Mar Siirt Büryan gençler kanıma girmeyiniz cuma yada cts kadınlar pazarı gül büryandayım sam-et karşısı ordanda kuzu pirzolamı alacağım

Haber: Esra Elmalı / Kamera-Kurgu: Esra Elmalı / *Special thanks to Ezgi Kökten.
Bahçeşehir Üniversitesi Gazetecilik-Yeni Medya 2014.