27 Mart 2014 Perşembe

Beyazıt'ta Unutulmaya Yüz Tutmuş Yerler: Sahaflar Çarşısı & Sepetçi Han

   İstanbul-Beyazıt Meydanı denince akla ilk gelen orada bulunan İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Camii, caminin arka tarafında bulunan Sahaflar Çarşısı, Kapalı Çarşı Beyazıt Girişi ve o yol üstünde bulunan dükkanlar, hanlardır. Burada bulunan bazı yerler unutulmaya yüz tutmuştur. Özellikle de artık sadece dersane test kitapları, 2.el 'bestseller' roman, dini yayınları çoğunlukta satan Sahaflar Çarşısı.. Hâl böyle olunca ''sahaflık ölüyor mu?'' sorusunu sormadan edemiyor insan. Hâla birçok insanın kitap almak veya satmak için ilk geldiği yerlerden biri olsa da, Sahaflar Çarşısı eski dokusunu gün geçtikçe kaybediyormuş gibi gözüküyor... (sesli fotoröportaj)

Sahaflar Çarşısı vardı saatlerce dolaştığımız şimdi sadece dini yayınlar ve test kitapları satıyor

Beyazıt - 1910 lar sahaflar çarşının girişi.. o gunlerden bu gunlere değişen bir şey yok..
 
   Öte yandan Kapalı Çarşı Beyazıt Kapısı'
nın hemen yanında bulunan Sepetçi
Han Dericiler Pazarı da eski günlerinde
olduğu gibi canlı bir yer değil artık. Handa 
işler kesat, turist de pek uğramıyor, yerli
müşteri de.. Esnaf dertli, ''Dericilik ölmedi 
ama biz buradaki müşterimizi kaybettik, insanlar artık AVM'lerden giyiniyor, herkes marka peşinde..'' diyor. Sepetçi Han'ın tek sorunu müşteri azlığı da değil. 'Kapalı Çarşı ve çevresinde bulunan hanların butik otellere dönüştürülme projesi' kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2010 yılında başlattığı çalışmalar, Sepetçi Han'ı da yakından alâkadar ediyor. Konuyla ilgili, özel mülkiyet olan Sepetçi Han'ın sahibiyle görüşülmüş ve hanın otele dönüştürülmesi yönünde olumlu kararlar alınmış. Han şimdilik olduğu yerde duruyor, herhangi bir çalışma yok. Fakat esnaf her an buradan çıkarılacağını bilerek iş yapmaya devam ediyor...
Babamin unv. ogrencisiyken ilk ofisinin oldugu Sepetci Han.

Haber: Esra Elmalı
Fotoröportaj-Kurgu: Esra Elmalı
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya 2014.

21 Mart 2014 Cuma

Çin'in İstanbul Şubesi 'Şark Han' ve Boncuk Cenneti 'Marpuççular' Çarşısı

   İstanbul'un çarşı bakımından çok zengin bir şehir olduğu aşikâr.. Alışveriş merkezleri bir yana dursun, özellikle Eminönü'nde bulunan ve mikro ekonomiyi canlı tutan Mahmutpaşa, Tahtakale, Mercan gibi yerlerde açık havada doya doya ve ucuza alışveriş yapmak mümkün. Oradaki insan kalabalığının içine kendinizi bir kere bıraktınız mı çıkamıyorsunuz. Ana cadde ve sokaklarda biriken insanlar (sürü psikolojisi olsa gerek) kalabalık nereye ilerlerse orayı takip ediyor. Hâl böyle olunca alışveriş ve ticaretin en büyük kısmı bu ana cadde ve sokaklarda bulunan tezgahlarda ve yol üstünde bulunan dükkanlarda gerçekleşmiş oluyor. Oysa ki ara sokaklarda, göze çarpmayan daha ne yerler var. Bunlardan bir tanesi de Eminönü-Mercan yokuşunda bulunan Şark Han; nam-ı diğer 'Çin Pazarı'... (multimedya haber)

  Ucuza değişik hediyelik eşya ve ev
aksesuarı arıyorsanız bakmanız gereken yerlerden biri burası. Ürünlerin genellikle Çin ve benzeri Uzakdoğu ülkelerinden geldiği Şark Han'da 200'e yakın dükkan bulunuyor ve satıcıların yarısı Çin'li
(merak etmeyin Türkçe biliyorlar) Hanın 
giriş kapısı sizi yanıltmasın, dışarıdan bakınca 2 katlı küçük bir bina gibi duruyor. Oysa içeriye adım attığınızda gözlerinize inanamıyorsunuz. Aşağıya doğru inen tam 
6 katlı kocaman bir hediyelik eşya cenneti sizleri bekliyor...

Bu şarkhan'da herşey çok renkli ve çok şükelaaa bayılıyorum! @ Şark Han

ŞARK HAN'A NASIL GİDİLİR? Eminönü gibi kalabalık ve karışık bir semtte bir yeri doğru düzgün tarif etmek imkansız. Navigasyon, Foursquare, Google Maps gibi uygulamalara da çok fazla güvenmemek lazım (ben güvendim, kayboldum). En iyisi her köşe başında tekrar tekrar birine sormak: ''Şark Han'a buradan mı gidiliyor?'', ''Bu yolu takip et abla, dörtyola gelince tekrar birine sor, kime sorsan gösterir..'' Yine de bir kroki vermek gerekirse, bakınız:

Kaybolmaya değer ;) @ Şark Han

14 Şub 2013
Bugün gidiyim şark han'da abuk subuk çin malı ürünlere bakıyım. sırt kaşıma cihazı, ezan okuyan bilal habeşi bebek falan alırım.

Şark Han'da bunu gördük: Zikirmatik :--)


Kalabalıkta Gizli Kalmış bir İncik Boncuk Cenneti:

   Tezgah ve insan kalabalığından gözükmeyen diğer bir 'görünürde küçük' han da Eminönü Mısır Çarşısı'nın arka taraflarında bulunan Marpuççular İş Merkezi, nam-ı diğer 'Eminönü Boncukçular Çarşısı'. Geniş mi geniş tam 8 kattan oluşan bu iş merkezi, tamamen incik boncuk işine yoğunlaşmış. Takı yapımında kullanılan boncuk, zincir, çivi, 'Swarovski' taş, kurdele, mumlu ip, boş toka aparatı, boş taç gibi aklınıza gelen gelmeyen pek çok malzemeyi envai çeşitte ve uygun fiyata bulabileceğiniz bir yer..

Incik boncukcularla dolu burasi :) siyirmis durumdayim :) (@ Marpuççular İş Merkezi)

 Kendiniz tasarım yapıyorsanız ve bu olaya yeni başlayanlardansanız, neye ihtiyacınız olduğunu belirleyerek gitmekte fayda var. Çünkü baş döndürücü derecede fazla çeşit var. Küpe yapmak için kendinize milyon tane boncuk ve süsleme aparatı alıp çıktıktan sonra eve gelip "e ben hiç çivi ve halka almamışım ki!" diye hayıflanmanız pek mümkün...
bugun malzeme alışverişleri için marpuççularda kendimi kaybetmis olabilirim :) @ Marpuççular Han

Bu kadar incik boncuk nereden geliyor diye soracak olursanız, yerli üretimi de var, Hindistan'dan, Çin'den geleni de.. Sinem Bijüteri'nin sahibi Tahsin Bey çarşı ve piyasayla ilgili şunları söylüyor: ''Buralar 4-5 sene evvel bu kadar popüler değildi, piyasanın çok altında fiyatlarla satış yapardık. Şimdi doğudan, güneyden, batıdan bir sürü toptancı geliyor. İşlerimiz gayet iyi..''

şu kadarcik kristal boncuk Bakirkoy'de 20 tl,Eminonu marpuccular han'da 4 tl! bu nasil bir fiyat farkidir ..!

  Takı malzemesi dışında hazır takılar da bulunuyor pekâla Marpuççular Çarşısı'nda. Jasmin Bijüteri'nin sahibi Erkan Bey özellikle takıları konusunda çok iddialı:

''Buradan aldığınız takıları kolay kolay bir başkasında göremezsiniz. Yaptığımız, sattığımız her kolyede, küpede orjinallik var'' diyor. Erkan Bey'in takılarının fiyatı 3 liradan başlıyor, 100 liraya kadar çıkıyor...

Burayi henuz daha kesfetmemis kadinlar var yazik :( (@ Marputçular Çarşısı)

  İster hazırını alın, ister malzemesini alıp kendi tasarımını kendiniz yapın. Takıp takıştırmaktan hoşlanan kızlarımıza, kendi tasarımlarını yapıp bu işten para kazanmayı düşünen teyzelerimize duyurulur. Burayı hâla görmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir :)



Haber: Esra Elmalı / Fotoğraflar-Kamera-Montaj: Esra Elmalı
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya 2014.

12 Mart 2014 Çarşamba

Teknolojinin Kalbi Buralarda Atıyor: Doğubank & Hayyam Çarşısı

   Ülkemizde birçok insan elektronik ihtiyacını çevresinde bulunan büyük AVMlerden ya da sadece teknolojik ürün satan isim yapmış büyük mağazalardan karşılıyor. Bu yerler insana güven veren görünümleriyle, sağladıkları garanti, kredi kartı/taksit gibi imkanlarla müşterileri kendine çekmeyi başarıyor. Akabinde bir zamanların elektronik eşya devi, teknolojide ticaretin merkezi olan Doğubank İş Hanı ve Hayyam Çarşısı gibi yerler de var. İstanbul'un eskilerinden olan bu iki çarşı, büyük alışveriş merkezlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte kendi içlerinde büyük bir durgunluk yaşasa da direniyor ve ayakta kalmaya çalışıyor. İnsanlar da henüz buradan vazgeçmiş gibi gözükmüyor; Hayyam ve Doğubank hâla birçok teknoloji meraklısının uğrak mekânı...  (fotohaber)
Teknolojinin Ruhu burda girmeyeni dövüyoruz. (@ Doğubank İşhanı w/ 6 others)

Bir Zamanların Elektronik Devi:

 İstanbul Sirkeci'de bulunan Doğubank, 90'lı yıllarda (kendi jenerasyonum adına konuşuyorum/yazıyorum) elektronik eşyaya ve dolayısıyla da dünyaya açılan kapı gibi bir şeydi. İlk uzaktan kumandalı televizyonlar, video kameralar, mağazalardakinin 3'te biri fiyatına satılan 'Trinitron' televizyonlar (o zamanlar çok popülerdi), genelde hep buradan temin ediliyordu. Hiçbir yerde bulunmayan oyun disketleri, CDler, walkmanlar, cep telefonları.. Burada hâla o eski zamanların ruhunu yansıtan ürünleri görmek mümkün..

Eski-yeni, çeşit çeşit telefonlar Doğubank'ta..
06 Şub 2013
cep telefonlarının kısa tarihi sergisi, sirkeci doğubank'ta bir vitrinde: "bak ama sorma koleksiyondur ve satmıyoruz!!"

doğubank on numara mekan.. çok mutlu oluyorum lan doğubank'a gidince.. garip bir mutluluk ama. ordaki bütün ürünleri alsam doymam yine.

  Giriş ve alt katı elektronikçilerle, 2.katı gözlükçülerle, daha üst katları ise avukat ve muhasebeci/mali müşavirlerle dolu Doğubank'ın. Hanın bulunduğu sokağın çevresi de elektronik vb. ürünler üzerine yoğunlaşmıştır; elektronik eşya, spor araç-gereçleri, motosiklet, bisiklet, tamir-garanti yerleri ve dükkanlarıyla doludur. Elektronikçi esnafı genellikle 'uyanık'tır Doğubank'ın... 10 liralık malı size 30 liraya satmaya çalışanı da bulunur, 3000 liralık malı 2000 liraya 'garantisi benim' deyip aldırmaya çalışanı da.. Üst katlara çıkıldıkça fiyatlar da garantiler de iyice düşer. Satıcıların teknoloji kültürü ve bilgileri yerine göre değişse de, genellikle düşüktür, o yüzden sağlıklı tavsiyeler almayı pek beklemeyin. Almayı düşündüğünüz ürün için kendiniz bir ön araştırma yaparsanız daha iyi olacaktır (internet bunun için ideal bir ortam), daha sonra Doğubank'a gidip fiyat bilgisi alın ve diğer yerlerle karşılaştırın. En önemlisi de buradan bir şey almaya karar verdiğinizde; pazarlık yapmayı unutmayın..

"İpad klavyesi var mı" sorusuna, "var ama b*ktan, ben kullanamadım, tavsiye etmem" diyen adamlar var Doğubank'ta...

Koyun Komisyonculuğundan Elektronik Markete Doğru..   


  Bazı İstanbullular'ın hâlen daha banka zannettiği Doğubank'ın tarihi aslında çok enteresan. Evet, elektronik ticaretin merkezi olan bu yerin bir zamanlar banka olduğu da doğrudur. Öte yandan burada bir zamanlar koyun komisyonculuğu bile yapılmış. Hanın en üst katında bulunan Yönetim Kurulu Odası'nda, Doğubank Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda hanın müdürü olan Ali Babataş ile görüştüm. 26 senedir buranın müdürlüğünü yapan Babataş, Doğubank'ın tarihiyle ilgili şunları anlattı:

Doğubank'ın 26 senelik müdürü Ali Babataş (70).
''Burayı 1950'li yıllarda İzzet Şefikzade yaptırmış. Alt katlarda sarraflar varmış, sarrafçılık yapılıyormuş; 3, 4, ve 5. 
katlar da banka olarak çalışıyormuş. Anadolu'da o zamanlar banka kıtlığı 
olduğu için, Anadolu'ya buradan 
bankacılık yapıyorlarmış. Şefikzade zamanla buradaki yerleri satmış, 
ölümünden sonra da tamamen muhtelif kişilerin eline geçmiş Doğubank. 
Özellikle de 1960 ihtilalinden sonra.. 
Önce plakçılar gelmiş, sonra beyaz eşyacılar.. Bir ara da müthiş halıcılık yapıldı. Öte yandan koyun satıcıları yazıhaneleri vardı, celepçi derlerdi onlara. Sütlüce'de mezbaa vardı bilenler bilir, orda satarlardı koyunları, burada da komisyonculuğu yapılırdı..'' 

   Şimdilerde sadece elektronik ürün ve beyaz eşya satılan Doğubank, zaman içerisinde birçok baskına uğramış. Çoğu malın yurt dışından kaçak olarak getirildiği dönemlerde yapılan baskınlarla birçok esnaf yakalanmış, mallarına el konmuş.

Doğubank'a büyük kaçakçılık operasyonu

 ''Özal devrinden evvel herşey gizli geliyordu Türkiye'ye, döviz de yasaktı. Özaldan sonra döviz serbest oldu, herkes serbest serbest satmaya başladı.  Dövizcilik ve kaçak ürünler yüzünden baskınlar oluyordu ama şimdi kalmadı öyle şeyler, her şey resmiyete döküldü. Zaten esnafımız söylüyor; 'bak bu normal faturalı, bu da faturasız yani garanti kapsamına girmiyor, hangisini istersen'. Arada 100-200 tl fark oluyor, alıcı durumuna göre nasıl almak isterse öyle alıyor'' diyor müdür Babataş.

Doğubank'a yapılan baskınla 62 iş yerinden sadece bir kaç tanesinin kaçak ürün satmadığı ortaya çıktı.

   Son yıllarda açılan alışveriş merkezleriyle Doğubank’ın bir durgunluk sürecine girdiği malum. Net Elektronik’in sahibi Hasan Düzenli, tüketicilerin alışveriş merkezlerinde bilinçli alışveriş yapmadığını, buralarda malı yüzde 20-30 daha pahalı fiyatına satın aldıklarını söylüyor: 

''Büyük AVMlerin açılması bizi etkiledi tabii. Banka onların, mal onların, kredi kartı onların.. O imkanları burada tanıyamıyorsun. O taraf sen kredi kartıyla çektiğin zaman senden yüzde 7-8 alırken, bu taraf senden 0 alıyor, ya da yüzde 3 alıyor.. Bir de işler bu aralar seçim ayı olması nedeniyle durgun. Son olaylar zaten 'doları-euroyu' arttırdı, işler etkilendi. Seçimlerden sonra gene bir kımıldama bekliyoruz.''

Günün haberi, PLAYSTATION Başkan Yardımcısı Robert Fisser, Doğubank'a gitmiş "piyasa hakkında bilgi topladım" demiş..

Fotoğrafçılığın eskimeyen adresi: Hayyam Çarşısı

   Doğubank'ın yakınlarında bulunan bir diğer eski elektronik ürün bazlı çarşı da Hayyam Çarşısı... Fakat burası Doğubank'a göre biraz daha spesifik bir çarşıdır; zira sadece fotoğrafçılık ve film/dizi sektörü üzerine yoğunlaşmıştır. Burada her türlü fotoğraf makinesi (ikinci el, sıfır, kompakt, DSLR, analog), kamera, film/dizi/set eşyası, aksesuarı bulabilirsiniz. Özellikle fotoğraf makinesi almak ama çok fazla para vermek istemeyen herkese ilk önerilen yerdir..

Sirkeci'deki Hayyam Pasajı fotoğraf meraklılarının küllüğü gibidir. Eşi.. http://twurl.nl/w2lf3z

   Doğubank gibi burası da oldukça enteresan bir çarşı. Eskiden otel olarak kullanılan bina büyük bir yangın sonrası kullanılamaz hale gelmiş. Restore edildikten sonra da fotoğrafçılık piyasasına hizmet etmeye başlamış. Yaklaşık 50 senedir 'Fotoğrafçılar Çarşısı' olarak da bilinen Hayyam Çarşısı'nda sadece fotoğraf makinesinin satıldığı 4 tane kocaman kat var. DSLR makinelerden, analoglara, lomo fotoğraf makinelerine kadar her şeyi bulmak mümkün. Özellikle Zenith, Leica gibi eski markaların çok güzel nostaljik ürünleri var. Lens, filtre, makine çantası, tripod, ışık seti gibi birçok ekipman da çarşıda mevcut.
Çocukken, bi gün zengin olursam almayı planladığım şey buydu... Şimdi 650 tl diyolar... @ Hayyam Pasajı

   Çarşıda fiyatlar makul; özellikle 'sıfır' lenslere dünyanın parasını vermek istemeyip 2.el lens almayı düşünenler için.. Burada bütçenize uygun lens bulabilir, bu sayede de fotoğraf makinenize yeni ciciler alabilirsiniz. Klasik çarşı mantığı da geçerli: ''Kart da geçiyor ancak nakit ödeme durumunda daha uygun bir şeyler yaparız..''
06 Ara 2012
Lensler peşindeyiz. (@ Fotoğrafcılar Çarşısı/Hayyam)

Hayyam Çarşısı esnafından fotoğrafçı Şahin Denizhan (solda).
   Esnafı ürünler konusunda Doğubank'tan daha bilgili, satıcıların çoğunun mesleği fotoğrafçılık.. 12 senedir bu çarşıda çalışan Şahin Denizhan; ''Fotoğrafçılık mezunuyum ve burada çalışıyorum. Çekim yapmıyorum, tamamen satma işine odaklandım. Bu çarşıdaki çoğu insan da benim gibi fotoğrafçılıktan gelmedir mesela.. Esnaf olduğumuza bakmayın yani; bu işten anlayan, fotoğrafçılığı bilen insanlarız..'' Alım satım işlerinin yanı sıra tamir işlerinin de yapıldığı çarşıya sıradan insanlar dışında çok da ünlü isim geliyormuş Denizhan'ın dediğine göre. Okan Bayülgen, Levent Kırca, şarkıcı Tan, bu çarşının müdavimleri arasında..

   Uzun lafın kısası kendine has havasıyla, büyük AVM'lere ve teknolojik süpermarketlere meydan okuyan fiyat ve seçenekleriyle görülmesi gereken bir yer Hayyam Çarşısı. Özellikle de fotoğraf makinesi almak isteyenler, fikir almak için bile olsa buraya mutlaka uğramalı...

Olmassa olmaz :) (@ Fotoğrafcılar Çarşısı / Hayyam)

Haber: Esra Elmalı
Fotoğraflar: Esra Elmalı
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya 2014.

8 Mart 2014 Cumartesi

Giyimde İki Farklı Dünya: Yeşilköy Sosyete Pazarı & Mahmutpaşa Çarşısı

İstanbul; tarihiyle, camileriyle, boğazıyla, havasıyla suyuyla ve daha birçok şey ile olduğu kadar 'kontrast'larıyla da meşhur bir şehir. Hatta sanırım İstanbul'u en çekici kılan özellik bu. 'Kontrastlar Şehri' burası. Bir yeri ile başka bir yeri birbirini tutmuyor; bir semte gidiyorsunuz bir dünya, başka bir semte gidiyorsunuz apayrı bir dünya. İklimi de, mimarisi de, belediyesi de, insanı da.. Özellikle de insanı. Muhafazakarından tut, liberaline, elit ve sosyetik kesiminden tut, gece ve gündüz durmadan çalışan emekçisine kadar her kesimden insanı barındıran bir şehirde yaşıyoruz. İnsan çeşidi bu kadar fazla olunca arz ve talepler de buna göre şekilleniyor pekâla. Peki bu kadar çok insan nerelerden alışveriş yapar, özellikle ucuza ne alır, ne giyer? Bu hafta giyim ile başlayalım dedik ve özellikle İstanbul'u oluşturan en büyük iki farklı kesimin alışveriş yaptığı iki farklı çarşıyı tanıtalım dedik. Biri sosyetenin vazgeçemediği Yeşilköy Pazarı, diğeri de muhafazakar kesimin alışverişteki muhtemelen ilk adresi Tarihi Mahmutpaşa Çarşısı... (multimedya haber)

En Eski Sosyete Pazarı: Yeşilköy Pazarı


    Sosyete pazarlarının en eskilerinden olan Yeşilköy Pazarı, 12 sokak ve binin üzerinde tezgâhıyla İstanbul'un en büyük semt pazarlarından bir tanesi. Adı Yeşilköy Pazarı olsa da halk arasında buraya sosyete pazarı deniliyor. Sanırım bunda Yeşilköy semtinin kendi içinde biraz 'sosyetik' olmasının payı var. Pazarda da buranın 'sosyetik' insanına yönelik ürünler satılıyor haliyle; özellikle de ünlü markaların ihraç fazlası veya imitasyon ürünleri.. Giderseniz özellikle 6. ve 8.sokakta “Pıradalar buradaa, Şaneller yeni geldi ablaa” şeklinde sloganlar duyabilirsiniz.

Sosyete Pazarı'nda Chanel en güzel modeli, buldum bayıldım...

Kadın yeşilköy pazarı'nda çakma çanta bakıyo, bide beğenmeyip 'ay yok ya çakma olduğu çok belli' diyo..

"Hugo bosstan aldigim havlunun aynisini 4/1 fiyatina buldum bikac tane aldim inan..." @Yeşilköy Pazarı:

Her Çarşamba kurulan pazar, ilk zamanlarda sokak arasında kuruluyken, geçtiğimiz yıllarda Çiroz'daki toplu konuk sitesinin karşısına taşındı. Oldukça geniş bir alana yayılan pazarda; sebze-meyve pazarı bir tarafta, giyecek pazarı bir tarafta bulunuyor. Yani marka kıyafet alışverişinin yanı sıra ufak tefek ev eşyası, sebze-meyve almak da mümkün. Bunların yanı sıra aksesuar alışverişi de burada çok yapılıyor. Art arda 10 tezgahtan en az 4'ü çanta, gözlük, takı, toka ve peruk üzerine satış yapıyor. 

Yeşilköy Sosyete Pazarı'nda bir gözlükçü tezgahı...


Gizem pazarda kendini kaybetti hahah :)) @ Yeşilköy Sosyete Pazarı

Yeşilköy Sosyete Pazarı'nda Kürkçü Ahmet Ağabey iş başında..
  Sezon modasına göre değişen marka kıyafetlerin yanı sıra hep aynı kalan klasikleşmiş tezgahlar da var. Örneğin senelerdir pazarda sadece kürk yelek ve manto satan Ahmet Bey “Seda Sayan’dan tut Fatma Girik’e, televizyonda gördüğümüz pek çok ünlü alışverişini benden yapar” diyor. Bu arada magazin dünyasının yakından takip ettiği isimlerden biri olan modacı İvana Sert'i de bu pazarda kendi programı için çekimler yaparken görmek mümkün. 

Ben bu kadar buyuk pazar görmedim resmen avm.. (@ Yeşilköy Pazarı w/ 25 others) 

Pazarda gözleme yiyen sosyetik teyzeler..
   Bu kadar ünlü markanın olduğu yerde saatlerce alışveriş yapmak insanı bir süre sonra acıktırıyor. Pazarın sonlarına doğru birkaç tane gözleme yapan yer mevcut. Burada sosyeteyi gözleme yerken görebilirsiniz. Ulaşım konusuna gelirsek; Yeşilköy Pazarı'na Bakırköy-Yeşilköy otobüsleriyle kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Kendi aracıyla gelecek olanlar için; pazarın yanında otopark bulunuyor fakat park yeri bulmak o kadar da kolay değil. Çok araç olduğundan değil, çok 'büyük' araçlar park ettiğinden dolayı park yeri bulmak zor. Zira buraya Range Rover, Jeep, Audi, hatta ve hatta Hummer marka lüks araçlarıyla gelen 'sosyetik' kadınlar çoğunlukta. Anlayacağınız, park yeri bulmak bir yana dursun, o kadar lüks aracın içinde komplekse bile girebilirsiniz.
"bu kadar çok hatunun olduğu yere araba park edersen tamponun elinde gidersin ..." @Yeşilköy Pazarı:

İstanbul'un İlk Çarşılarından 'Mahmutpaşa Çarşısı' ve Eşrafı

İstanbul 'kontrastlar şehri' dedik, sosyete Yeşilköy Pazarı'ndan giyiniyor dedik.. Peki sosyete olmayan kesim, halk tabakasının muhafazakar ayağı nereden giyiniyor? Tabii ki Mahmutpaşa Çarşısı'ndan.. (Haberin videosu aşağıdadır.)

1930'larda Mahmutpaşa Çarşısı...

   ''İğne atsan yere düşmez'' der eskiler Mahmutpaşa Çarşısı için. Bir zamanlar öyle olduğu doğrudur fakat zamanla İstanbul'da Mahmutpaşa'nın bu üstünlüğüne rakip yeni ticari merkezler doğdu. Şehrin her yerine açılan büyük AVMler önem kazanmaya başlayınca Mahmutpaşa ve çevresi dar gelirli insanların giyim ihtiyaçlarını karşılayan bir mekan haline geldi.

Akıllısı bizi bulmaz deli garilar çarşıdan ayrılmaz👨 (@ Tarihi Mahmutpaşa Çarşısı)

   Fatih Sultan Mehmet’in Sadrazamlarından Mahmut Paşa tarafından 1462 yılında İstanbul’da yaptırılan Tarihi Mahmutpaşa Çarşısı 550 yıllık geçmişi ile bugünlere dek uzanıyor. Eğimli ana caddesiyle, kalabalık sokaklarıyla, yalnız perakende ticaretin değil toptancı ticaretinin de merkezi burası. Gelinlik, gece elbisesi, iç çamaşırı, trikotaj ürünleri, kundura, nevresim, kürk, başörtüsü, çorap, mendil gibi ürünler satan dükkanlar bu çarşıda yoğunlaşmış durumda. Üstelik burada fiyatlar başka yerlere nazaran yarı fiyatına...

Gelinlik var istermisiniz sorularıyla depresyona girmenin birebir yeri 😔 (@ Mahmutpaşa Çarşısı)

  Açılan büyük AVMlere ve süpermarketlere inat Mahmutpaşa, bugünkü önem ve konumunu hala muhafaza etmektedir. Esnafının 'durgun sezon' olarak 
nitelendirdiği bu soğuk kış günlerinde 
bile kalabalıktan geçilmeyen sokaklarında yürümek zor ve yorucu. Yine de zamana 
ve AVMlere yenilmeyen Mahmutpaşa Çarşısı, en renkli ve en sıcak halleriyle keyifli bir alışveriş yaptırırken zamanın nasıl geçtiğini hissettirmiyor bile...

carsinin muptelasi oldum her cumartesi gelmesem elim ayagim titriyor :) (@ Mahmutpaşa Çarşısı)

Haber: Esra Elmalı / Fotoğraflar: Esra Elmalı / Video-montaj: Esra Elmalı
(*Bu haberimde bana muhabirlik yaptığı için Ezgi KÖKTEN'e teşekkürlerimi borç bilirim..)
Bahçeşehir Üniversitesi, Gazetecilik/Yeni Medya 2014.